- ortadan yok ol
- 1. vanish 2. vanished (v.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
ortadan kalkmak — yok olmak Herhangi bir taşralı kızın artık saklı kalma olasılığı ortadan kalkmış oluyordu. M. Mungan … Çağatay Osmanlı Sözlük
yok olmak — ortadan kalkmak, kaybolmak, varlığı sona ermek İttihat ve Terakki nin yok olduğu bir günde ben İttihatçı yım diyen bu adam, onun var olduğu günlerde, kötülüklerine bütün gücü ile karşı koyan adamdı. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortadan kaldırmak — 1) saklamak 2) yok etmek Önemli olan, kötülüğü iyilikle beraber ortadan kaldırmaktır. S. F. Abasıyanık 3) mec. öldürmek Mithat Paşa ve emsalini ortadan kaldırmak için ... Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortadan kaybolmak — 1) (bir kimse veya şey) saklanılmak, bulunmaz olmak 2) (bir kimse veya şey) nereye gittiği bilinmemek, kimseye sezdirmeden gitmek Ses duyan kız günün birinde ortadan kayboldu. Y. K. Karaosmanoğlu 3) (bir kimse veya şey) yok edilmek, kullanılmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yok etmek — varlığına son vermek, ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek Kurtulmak için ya yok olmalı ya yok etmeli. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
yel üfürdü, sel (veya su) götürdü — ortadan yok oluveren ve yok oluşunun sebebi bilinmeyen mal için söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çertilmek — yok edilmek; ortadan yok olmak, ölmek, kaybolmak, uzakla şmak, elden çıkmak I, 103; II, 148, 229; II I, 41 perüze, firuze I, 330; I I, 79, 192 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
izi silinmek — ortadan yok olmak, kaybolmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırretmek — i, der, Ar. sirr + T. etmek Bir şey veya kimseyi akıl almaz bir biçimde ortadan yok etmek, görünmez kılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırrolmak — nsz, Ar. sirr + T. olmak Bir şey veya kimse akıl almaz bir biçimde ortadan yok olmak Bu peri daima çamlığın içine kaçıyor, orada sırroluyor. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz birliği etmek — ağız birliği etmek Çocuklar sanki söz birliği etmişçesine ortadan yok olmuşlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük